Ne düşünüyorum ? Bu soru beni her zaman geriyor. Şu an düşündüğüm bilgiden bir birim sonra gelen anda verilen kararın, pratikiğe dönüştüğü diğer anda ne tür olumsuz sonuçlar yaratabileceğini daha önceden deneyimledim. Her ne düşünürsem düşüneyim pratiğe dökülecek bilginin sonucundan emin olabilmek için harcadığım zaman, beni rahatsız ediyor ve eminlik süresi uzadıkca eminlik oranıda görece düşüyor. Bu noktada doğan düşünce-karar alma, uygulama, sonuç ve değerlendirme süresi arasında ki çelişkisel denge, aldığım kararların alt başlıkları içerisinde düşündüklerimden eminmiş gibi davranmak zorunda bırakarak vakit kazanmaya dönüşüyor gibi görülüyor olsada, tamamen büyük bir zaman kaybından ibarettir. Bunun evrensel bir yanılgıdan ibaret olduğunu, biz insanların var olduğu andan bu yana sanatın göreceli oluşunun, günümüz toplumunda yarattığı kavramsal bulanıklığı ve bilim dünyasının çıkmazları için artık çözülmesi gereken bir problem olarak görüyorum.

Sanat anlayışım görece mutlaklık temeli ile atılmış ve mutlak kılmaya odaklı, çatışkılar arasındaki sınırları geçerek deneyimlemiş, paradigmal değişimlere açık kontrollü denemelere devam eden, her zaman-sınır ötesinden aldığım nicel verilerden doğan nitelikli bilgilerin iki boyutlu ve üç boyutlu mekanlara sıkıştırılmış tek görselinden oluşur. On yılı aşkın süredir tasarım ve görselleştirme uzamanı olarak çalıştığım farklı piyasalardan edindiğim veri temelimin sanal ile gerçeklik arasındaki bağlamı güçlü bir şekilde kurabilmemi kolaylaştırdığına inanıyorum. 5 Şubat 2016 yılında verdiğim söz; bu güçlü ve kırılması zor engeli aşabilmek adına, sanat-sanatçı ve toplum için gerekirse tüm zamanımı karşılıksız harcamaktır.

Evrenin bu yasasını kağıt üzerinde basitce ispatlayabilme yolunda harcadığım karşılıksız beş yılı arkamda bırakmış, fütürist bir sanatçı olarak, Rakam-Kavram-Renk eşitlemesinin bütünlüğünden doğan sistemi kendisi ile benzer olan diğer tüm sistemlerden doğan büyük mekanın içerisine yerleştirerek tasarladığım hipotezimin matematiksel ispata bir birim yaklaştığını net ve kesin bir şekilde söylebilrim. Olası ispat durumun da sanatın mutlak olduğu yeni bir döneme geçeceğimiz gerçekliğinin doğuracağı sarsıcı sonuçlarından kaygılansamda, dönemin negatif hasarlarını uzun vade büyük oranda gidereceğine eminim. Buraya kadar harcadığım süre içerisinde nicel olarak ölçemediğim hatalarımı en hızlı şekilde optimize edebildim fakat şu an farkemediğim bir çok hata içerisinde olmam çok olasıdır. Olası hataları ve var olan sistemin büyük çöküşe sebep olmadan önüne geçebilmek adına alanın da uzman akademisyenlerin de desteklerine mutlak olarak ihtiyacım olduğunuda açık çağrı olarak duyurmak isterim.

Pandemi süresi başından bu yana tüm olumsuz şartlarına rağmen Fi Art Gallery sanatçı profilimden sizlere seslenebilmemi kolaylaştırmak için harcadıkları zaman ve emekleri için önce Fi Art Gallery ekibine, şirket gruplarına ve sanatçı dostlarıma şükranlarımı sunarım.

K. Fırat Bekiroğlu / 2021

SANAT ANLAYIŞIM